Geçen gün bir meslektaşım, Serpil İçer, instagramda bir gönderi paylaşmış ve beni de etiketlemiş. Aramızda geçen yazışmayı hiç değiştirmeden paylaşıyorum:
serpil.icer : Mini bir karikatür denemesi 😊 Ertelemenin kacinilmaz oldugu aniden gelen planlar (bkz. eksisozluk: Aniden gelen hayatı duzene sokma dürtüsü), oynadigimiz kucuk oyunlar… ne guzel de aldatiyoruz kendimizi degil mi? Nerede bu sekilde bir coskuyla plan yaptigini fark ettin, birak ve “o an” yapabilecegin ne varsa yap. Plan yapma, yap. Yarin degil, simdi diyerek de psikolojik sloganimizi suraya birakalim ve merhemi biraz da kendi kelimize sürmekle baslayalim. Not: Sloganlar ve bu tarz hatirlaticilar, harekete gecirir ama cabuk tükenir, yani sloganlara gercek icsel motivasyonunuzu saglama konusunda bel baglamayin. Gercek motivasyonunuzu, harekete gectiginizde ve o hareketinizde kisisel bir anlam yarattiginizda bulabilirsiniz. Bu nedenledir ki, boyle “yap et” diyen ve yapsaniz gercekten ise yarayabilecek oneriler bircok zaman ise yaramaz. Cunku harekete gecmek yerine planlara, motive edici cumlelere verirsiniz kendinizi. Bunlar arac degil sizi oyalayan amaclar oluverir. Once kendinizi sinsice kandirdiginizi kabullenmekle baslayin. Bu da dahil tum onerilerin ici bostur ve icini sizin doldurulmaniz gerekir.
(Benim geri bildirimim ve sonrasındaki yazışmamız):
- terapi_defteriDeğişim, kalıcı iyilik hali, her gün yapılan küçük davranış değişiklikleri ile mümkündür. Sizin de dediğiniz gibi, içgörü değişim için yeterli değildir. Psikoloji bir bilim dalıdır ve psikoterapi yöntemlerini üzerine yoğun eğitim almış ve bir ömür boyu da aldığı eğitimleri sürekli yenileyen uzmanlarca uygulanmalıdır. Bilimsel yöntemlerle desteklenmeyen, süpervizyonlarla kendini geliştirmeyen bir danışman er ya da geç danışanın zararına olabilecek yaklaşımlarda bulunacaktır.
- terapi_defteriSiz de psikologmuşsunuz. O halde son cümlenize bir düzeltmem olacak; EMDR, KDT, Mindfulness bazlı KDT gibi bilimsel kanıta dayalı yöntemleri uygulama konusunda uzmanlaşmış psikologların önerileri somut ve uygulanabilir teknikler içerir. Ve içi de doludur. Sizin öneriniz de “harekete geç” olmuş. Ve bence içi dolu bir öneri olmuş. Bu tür önerilerden faydalanıp hayatını zenginleştiren çok danışan var. Ama kendini motive edici cümlelere verip harekete geçmeyen de var. Ama harekete geçmeyen bu kişiler bu öneriler olmasa da büyük ihtimalle ertelemeye, yani baş etme mekanizması olarak kaçınmayı kullanmaya devam edecekler. Uzmanlar olarak uygulanabilir yöntemlerden bahsetmek, ufuk açıcı psikoloji bilgileri ve motivasyon cümleleri yazmak danışanlara faydalı. Sizin bu gönderinizi ve çiziminizi de çok beğendim. Keşke devam etseniz. Sevgiyle kalın.
- serpil.icer Yorumunuz icin cok tesekkur ederim Deniz hanim mutlu oldum 😊 Onerinin yarari konusunda biraz fazla karamsar olabiliyorum. Bu yuzden de sanirim simdiye dek bu tarz bilgileri paylasma istegim hep olsa da yazmaktan kactim. Ama dediklerinizi okuyunca kendimle uzun bir tartismaya giristim ve kendi icimde ikiye ayrildim:) Bir yanım yorumunuza hak vermemek elde degil diyor, en basta ben bu tarz onerilerin kiside nasil bir kivilcim yaratabilecegini kisisel olarak biliyorum. Sizin kitabiniz, tweetleriniz ve simdiye dek okudugum ‘ici dolu’ tecrubelerin urunu cok guzel oneriler iceren bircok psikoloji kitabinin bende biraktigi izleri yadsiyamam. Ancak kisinin köklerinin bilincdisinin derinliklerine dek uzandigi sorunlari icin boyle oneriler, gercekten ne kadar etkili? Ve zaten bircok kisinin asil sorunu bu gruba girmiyor mu? Yetersiz ve tarafli gozlemlerim bir yana, Yalom un Varoluscu Psikoterapi kitabindaki “Amerikan Tarzi Sorumluluk Ustlenilmesi” (s399) kismi beni fazla etkiledi sanirim. Bu bolumde gercekten yararli onerilerde bulunan bircok degerli uzman 2 haftalik bir calisma programi hazirliyor. Amac kisinin “degismez” aliskanliklarini degistirmek. Arka arkaya yapilan sunumlardan olusuyor. Gercekten cok dogru “öz” bilgiler oneriler iceriyor cogu. Yalom bu calismanin ise yararligini tartismaya aciyor ve beni cok etkileyen bir soz soyluyor: “Özgürlükten kaçma isteginin kökleri Fromm un bize ogrettigi gibi derinlerdedir. Sorumluluktan kacmak ve otoriteye basvurmak icin her careye basvururuz, bunun icin sorumlulugu kabul etmis gorunmemiz gerekse bile.” Bu sanirim benim asil cekindigim seyi anlatiyor. Bu tarz oneriler “bilen” bir kisiden “ustten/dikey” geliyor, bu nedenle tabiatinda bir tehlikeyi barindiriyor. Kisisel dogrudan bir iliski icerisinde sunulmuyor. Ve cogu insan icin bir sure iyilestirici olsa da gercekten etkili mi? Ozgurlukten kacma istegimize etki edebiliyor mu? Kafami kurcalayan bunlar. Tesekkur ediyorum tekrardan yorumunuz icin 😊
- terapi_defteri😊 rica ederim. Sizin gibi sorgulayan meslektaşlarla yazışmak bilgi paylaşımında bulunmak çok doyurucu. Keşke bu güzel çizimlerinizi bilgilerinizle birleştirip paylaşsanız, başkalarını bilemem, ama bana kesin faydası olur. Sevgiyle kalın 😊
- serpil.icerNe kadar tatli bir uslubunuz var ne kadar mutevizisiniz her zamanki gibi 🙂 Yorumunuzun verdigi mutlulukla bundan sonra paylasmamam elde degil. Sevgiler Deniz hanim 😊😊😊
- terapi_defteri çok sevindim buna 🙂 böyle araştıran sorgulayan psikologlar yazmayınca meydan boş kalıyor, o boşluğu da psikoloji bilgisi olmayan koçlar, secret’çılar, kişisel gelişimciler dolduruyor. Bence bol bol yazın çizin ☺️
- serpil.icerCok tesekkurler haklisiniz kesinlikle sirf meydani bos birakmama adina bile yazmak lazim:)) Yazmak hele psikoloji yazmak beni cok besleyen cosku veren seyler. Hem de tum kafami kurcalayan seylere ragmen sosyal medyada, “bu mesafe”den yapabilecegimiz de en fazla bu. Daha fazlasi diye diretmek yerine elimizde olana ve yapabileceklerimize odaklanmak daha mantikli sanirim. Psikoloji konusmayi cok seviyorum, hele sizinle bunlari konusmak beni cok mutlu etti. Kafamdaki tartismayi netlestirmeme cok yardimci oldu. Sagolun ve hep yazin Deniz hanim 😊
- terapi_defteri 😊 sevgiler, güzel sözler için teşekkürler.
- terapi_defteri izin verirseniz bu yazışmamızı, çiziminizle birlikte blogumda yayınlamak isterim. Sonra da psikologların neden daha çok ve daha sade yazmaları gerektiğini anlattığım bir yazı yazmayı düşünüyorum. “Meydanı boş bırakmamak” temalı 😊
- serpil.icerOnur duyarim Deniz hanim, cok mutlu olurum 😊
Benim için son derece besleyici bir fikir alışverişiydi. Tepeden bakmak, kişinin kendi üzerindeki soumluluğu bir otoriteye yükleme dürtüsü acıktığımızda yemek yeme dürtümüz kadar doğal. Ve bazı uzmanlar bu dürtüyü suistimal edebilirler mi (istemeden, son derece iyi niyetle de olsa?) Evet… İşte bu yüzden süpervizyon almak çok önemli. Tecrübeli terapistler daha az tecrübeli olanların bu tür tuzaklara düşmelerini engelleyebilirler. Yardım etme, kollama, çözüm üretme isteiğimiz rehberlik etme becerimizin önüne geçtiği zaman danışana faydadan çok zarar verebiliriz. Mesleğimizin doğasında bir ömür eğitim ve kendini sürekli düzeltip sorgulamak var.
Bu şekilde sürekli sorgulayan, kendini geliştiren, mesleğini ciddiye alan uzmanların “tepeden bakan” olmamak adına ya da “yüzeysel” olmak kaygısı ile birikimlerini paylaşmaktan kaçındığı da oluyor. Oysa psikoloji ve yaşam tarzı değişikliği bir noktada herkesin danışmanlık ihtiyacı hissedeceği bir alan. Mesleğini ciddiye alan uzmanlar bu ihtiyacı karşılamayınca meydan boş kalıyor ve o boşluğu da psikoloji eğitimi olmayan koçlar, secret’çılar, enerjiciler, ağzı iyi laf yapan psikoloji meraklıları doldurup suistimal ediyor. Ve bundan da yine psikoloji alanı zararlı çıkıyor.
Bizler birikimlerimizi ne kadar çok paylaşırsak, ne kadar çok dayanışma içinde olursak, alanımıza ne kadar çok sahip çıkarsak bu şekilde suistimal edenlere de o derece az yönelim olacak. Sade ve anlaşılır, teknik dilden ve akademik üsluptan ziyade sıcak bir dil ile paylaşılan yazılar danışanların hayatına zenginlik katıyor ve alanımızı tanıtıyor.
Meydanı boş bulduğunda suistimal eden kadar o meydanı boş bırakanlar da sorumlu. Bu yazıyı sadece psikoloji alanı için yazmadım aslında. Hayatın her alanına uygulayabiliriz bunu. Suistimal etmek isteyenler hep olacak. İş yerinde, insan ilişkilerinde, okulda… İnsan üstüne düşeni yaptığından emin olduktan sonra da bu şekilde suistimal edenlere karşı öfke duyup kendini hırpalamak yerine zamanını daha çok üretmeye ayırabiliyor. Sevgili Serpil İçer Hanım da umarım paylaşımlarına devam eder, ve güzel çizimleriyle psikoloji bilgisini birleştirip bir kitap yapar. Baş destekçilerinden olacağım. Meslektaşlar olarak birbirimize ne kadar çok destek olursak alanımız o kadar çok güçlenir ve danışanlara zarar veren fırsatçılara da böylelikle alan kalmaz.
Umarım faydalı olmuştur. Sevgiler.