Bipolar

Bipolar bozukluk genetik ve tıbbi nedenlerle ortaya çıkan, depresyon ya da mani dönemi olarak adlandırılan duygudurum dalgalanmalarına sebep olan, bu dalgalanmaların yaşam boyu devam ettiği psikiyatrik bir bozukluktur. Her hastada depresyon ve mani dönemleri farklı sıralarda ve yoğunlukta gelişebilir. Hastalığın yoğunluk ve şiddetine göre bipolar bozukluk çeşitli alt gruplara ayrılmaktadır. Bipolar 1 mani dönemlerinin oldukça belirgin olduğu alt tip iken, Bipolar 2 ise depresif dönemlerin oldukça belirgin olduğu alt tipleridir.

Mani dönemi ani başlayan, aşırı keyifli olma, enerjik olma, kendine güven artışı, uykusuzluk, düşünce ve konuşma hızlanması, girişimcilikte artış, kontrolsüz davranışlar, aşırı para harcama ve diğer keyif verici etkinliklerde aşırı ve kontrolsüz artışın olduğu, günler, haftalar bazen de aylarca süren bir dönemdir. Hastanın ona bu durumun yanlışlığını anlatan yakınlarıyla arası bozulur, öfkelenir. Daha sonra üzüleceği davranışlarda bulunur ve kararlar alabilir. Bunları yaşarken çoğu kez bunun bir hastalık olduğunu fark etmez, kabul etmez. Şiddetli tablolarda hastaneye yatarak tedavi etmek gerekir.

Depresyon dönemi ise mani döneminin tersine kişinin yoğun üzüntü ve mutsuzluk hissettiği, enerjisinin, motivasyonunun, yaşama karşı isteğinin azaldığı, uykuda ve iştahta belirgin bozulmaların olduğu, karamsarlık ve umutsuzluk yaşadığı, unutkanlık, halsizlik halinin kişinin günlük yaşamını sürdürmesini engellediği, kişiye acı veren bir yaşamdan çekilme durumudur. İntihar düşünceleri ve girişimleri de depresyon döneminin önemli bir parçasıdır.

Başlangıç sıklıkla 15-35 yaş aralığında olur. Depresyon dönemi ile başlama sıktır. Böyle başladığında kolaylıkla tanınamaz, mani dönemi yaşandığında daha kolay tanınabilir. Doğru tanı konana kadar uzun süre geçebilir. Kişilerin eğitim, meslek ve aile yaşantıları tedavisiz dönemlerden olumsuz etkilenir. Hastalığın alevli dönemi yatıştığında kişiler normal yaşamlarına devam edebilir ama duygudurum dalgalanmaları devam edebilir ve ilerleyen zamanda hastalık dönemleri tekrar eder. Bu nedenle bipolar bozuklukta bu dönemleri durdurmak için koruma tedavisi kullanmak gerekir. Bu hastalık dönemlerinin çoğunlukla yaşam boyu sürdüğünü unutmamak ve bu hastalarda düzenli takibi kaçırmamak gerekir.

Bipolar bozuklukta hastalığın mani ve depresyon dönemlerinde bu dönemleri yatıştırmaya yönelik tedaviler verilir. Koruma tedavisinde ise hastalığın tekrar etmesini engelleyici, duygudurum dengeleyici ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar bazı kişilerde belirgin yan etkiler yaratabilir ve kişi bu yan etkilerle de mücadele etmek zorunda kalabilir. Bu nedenle uzun soluklu tedavide uygun, etkili ve yan etki yaratmayacak ilaçları bulmak önemli. İlaç tedavisinin yanında psikoterapi, ailelerin de katılacağı psikoeğitim, destek grupları önemli yararlar sağlar.

Bipolar bozukluk hastalığının toplumda yeterince tanımadığını söyleyebiliriz. Toplumda hastalara karşı olumsuz bir yargı var olmaya devam etmektedir. Oysa bipolar tanısı almış kişiler uzun sağlıklı dönemler de yaşar. İyi bir tedavi ile mesleki ve sosyal açıdan başarılı olabilirler. Umutsuzluğa kapılmamak, hastalığı önce yakınları ile paylaşmak, bipolar tanısı alan kişiye destek olmak gereklidir. Bipolar hastalar çok yaratıcı ve üretken olabilirler. Yeter ki görmezden gelmeyelim

Psikiyatrist Filiz Şükrü